Neden KİDA?
ÖYLESİNE DEĞİL, GELİŞİGÜZEL BRANŞLARLA DEĞİL, ÇOCUĞUN DOĞASINA AYKIRI DAYATMA PROGRAMLARLA DEĞİL, DERİN BİR FELSEFENİN IŞIĞINDA YÜRÜMEK TEMEL HEDEFİMİZ.
DOĞANIN, DİNGİN BİR RUTİNİN, MASALLARIN, OYUNUN, SANATIN VE TEMİZ BESLENMENİN ŞİFASINA OLAN TAM İNANCIMIZLA ÇIKTIK YOLA.
ÇOCUKLUĞUN, YAŞAMIN PROVA SAHNESİ OLDUĞUNU HİÇ UNUTMADIK.
Eğitim Modelimiz
Kida Eğitim Modeli’nde irade gelişiminin altyapısı olan fiziksel aktivite, oyun, hayal gücü, yaratıcılık, yemek pişirme, marangozluk, bahçe işleri, el işleri, anlamlı ve gerçek çalışmalar yapılır.
Sıkça Sorulan Sorular
Kida Okulları, Hacettepe Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünü bitiren ve uzun yıllar ulusal televizyon kanallarında kültür
sanat programları hazırlayıp sunan, hayallerinde hep, sanatın
ön planda olduğu ekolojik bir okul açabilmek olan ve bunun üzerine pedagojik çalışmalar yürüten
Kurucusu Çiğse Rastgeldi tarafından, 2018 Eylül ayında kapılarını açtı.
Öylesine değil, gelişigüzel branşlarla değil, çocuğun doğasına aykırı programlarla değil,
derin bir felsefenin ışığında yürümek temel hedefimizdi.
Doğanın, dingin bir rutinin, masalların, oyunun, sanatın ve temiz beslenmenin şifasına olan tam inancımızla çıktık yola.
Kida'nın kelime olarak bir anlamı yok aslında. Özellikle anlamdan kurtulmak ve kelimenin
içini kendimiz zamanla doldurup anlamlandırmak üzere bulunmuş bir isim. Biz Kida'nın çocuk (kid) çağrışımını,
amblemimizde de silueti bulunan 'kedi' kelimesine fonetik benzerliğini, sesini, kulaktaki tınısını çok seviyoruz.
Çocukların 'okul' değil de KİDA demeleri de çok hoşumuza gidiyor.
Açılım olarak da 'Kalp İDol Akıl' (önce hissetmek- taklit yoluyla yapmak- mantık yoluyla düşünmek) gibi felsefemizi
tanımlayan 3 kelime ile türkçeleştirdik.
Anlamını da her gün birlikte oluşturmaya devam ediyoruz.
Kida, Waldorf pedagojisini temel alan bir okuldur. Anaokulu ve İlkokul olarak bütüncül bir eğitim verir. Başka bir eğitim mümkün diyen, alternatif yaklaşımlara kulak veren. Çocuğu hiçbir şeye 'zorunda' bırakmayan. O'nu zengin bir içerikle karşılaştırıp kendini bulmasına alan açan.
Bunlar, ebeveynlerin haklı olarak, aklından geçen sorular.
Kida'daki yaklaşım, çocuğa zaman verme, alan tanıma, ortam hazırlama ve model olma üzerine kurulu.
Kendini tanıma, duygularını tanımlayabilme/ yargısızca kabullenebilme ve sanat ile öğrenme sunuyor.
Bunlar, yani duygusal temeller oturduğunda - hangi sistem ya da yaklaşımda olursa olsun- üzerine ekleyebiliyor,
adapte olabiliyor çocuk. Çünkü öz denetimi var,'ben yapabilirim' hissi beslenmiş. Öğrenmeyi öğrenmiş.
Bir de çocukluğunu yaşayamadan, kendini tanıyamadan, özgürlüğü tadamadan hep direktiflerle/ akademik kaygıyla okul yaşamına başladığını düşünün. Akademik başarılarıyla tanınan ama şiddet eğilimli, istismarcı, bağımlı ya da kişilik bozukluğu yaşayan insanlar bu yüzden var. Duygusal gelişim evresi (0- 7 yaş) atlanmamalı. Ve sonrasında Kida'da telaşsız, psikolojik temelli, sanat dolu bir ilkokul deneyimiyle çocuğun akademik evresinde daha da güçlü bir altyapı ile hayata hazırlanması sağlanıyor.
Doğa ve sanat, çocukların akademik performansını ve gelişimini arttırıyor.
Bilim insanları, bu tür okullara devam eden çocukların daha meşgul olmalarına, özenli olmalarına, kendilerini
motive etmelerine ve disiplinli olmalarına dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalara göre güçlü kanıtlar şunu söylüyor;
doğa çocuklarda dikkati toparlar, stresi azaltır; öz disiplini arttırır, fiziksel aktivite ve zindeliği arttırır; ve öğrencinin
kendine motivasyonunu, eğlencesini ve katılımını teşvik eder. Ve bunların hepsinin öğrenmeyi iyileştirdiği
kanıtlanmıştır.
Oryantasyon sürecinde aile işbirliği çok önemlidir. Ailelerin bizlere ve çocuklarına güvenmeleri, kendilerinin de bu sürece hazır olmaları gerekli. Her çocuk için oryantasyon süreci ayrı planlanır ve yumuşak bir geçiş olması yönünde çocuğa özel davranılır. Her çocuğun ihtiyacına göre program revize edilir.
Okulumuzun eğitim dili Türkçe, ikinci dili İngilizce, yabancı dili Almanca'dır.
Eğitimler Native Speaker Eğitmenler tarafından yapılır.
Tam gün boyu çocuk ingilizce ile geçirir. İngilizce dil eğitimi gerçek hayat deneyimleri ve çocuğun
doğasında bulunan oyun kullanılarak verilmektedir. Çocuğa yaptığı hemen her işte, ingilizce
eşlik eder. Almanca ise, ikinci yabancı dil olarak branş dersidir.